EY RABBİMİZ;
BENİ ve BENİMLE BİRLİKTE İNANMIŞ ve
BENİM GİBİ KÖTÜ DURUMDA OLAN TÜM MÜMİNLERİ BAĞIŞLA!..
|
«23. Dediler ki: “Rabbimiz!
Biz nefislerimize zulmettik/kendimize haksızlık ettik,
eğer bizi bağışlamazsan ve bize merhamet etmezsen,
elbette ki biz hüsrana uğrayanlardan oluruz.”» [ARAF SURESİ’nden]
«149. (…) “Eğer Rabbimiz,
bize merhamet etmezse ve bizi bağışlamazsa,
muhakkak ki biz, ziyana uğrayanlardan oluruz.”» [ARAF SURESİ’nden]
«153.Kötülük işleyip de bunun ardından tövbe ederek
iman edenler var ya; işte onlar için şüphesiz ki Rabbin,
bundan sonra da elbette bağışlayandır, esirgeyendir.» [ARAF SURESİ’nden]
«168.Onları, yeryüzünde grup grup paramparça savurduk.
İçlerinde salih olanlar da vardır,
bundan (başka) aşağıda olanlar da vardır.
Onları iyilik yapmalarına
ve
kötülük yapmalarına özgürlük tanıyarak açığa çıkardık,
belki dönerler diye (süre tanıdık!)
169.Onlardan sonra, kitabı miras alan bir nesil yerlerine geldi.
Şu değersiz arzın/yeryüzünün basit menfaatini alıyorlar
ve: “Biz nasıl olsa bağışlanacağız” diyorlardı.
Onlara bunun benzeri bir meta/mal da gelse onu da alırlar.
Peki onlardan kitaba uyacaklarına dair söz alınmamış mıydı?
Ve Allah hakkında gerçekten başkasını söylemeyeceklerine dair!
Ve onun içindekileri okuyup öğrenmediler miydi?
Korunanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır.
Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
170.Onlar kitaba sımsıkı sarılır ve namazı da gereği gibi kılarlar.
İşte Biz,
düzelmeye/düzeltmeye çalışanların mükâfatını boşa çıkarmayız.» [ARAF SURESİ’nden]
|
.
RAHMAN’IN KULLARI
ve
KENDİLERİNE LAF ATANLAR
«63. O Rahmân’ın kulları yeryüzünde mütevazı olarak yürürler.
Cahiller kendilerine lâf attıkları zaman;
“Selâm size!” derler.
64. Onlar Rableri için secde ederek ve kıyamda durarak gecelerler.
65. Onlar şöyle derler:
“Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzaklaştır.
Şüphesiz onun azabı, yapışkan bir azap olmuştur.
66. Orası kalacak bir yer ve bir makam olarak ne kötüdür!”
67. Onlar harcadıkları zaman savurganlık etmezler
ve
cimrilik de etmezler.
Bu ikisinin arasında dengelidirler.
68. Onlar Allah ile birlikte başka bir ilâha yalvarmazlar.
Haklı bir gerekçe (savunma durumu) olmadıkça,
Allah’ın haram kıldığı canı öldürmezler
ve
zina da etmezler.
Kim bunları yaparsa ağır bir cezayla karşılanır.
69. Kıyamet günü azap onun için kat kat olur.
Horlanmış olarak azabın içinde sonsuz kalır.
70. Ancak tövbe eden,
iman eden, faydalı işi en iyi şekilde yapan başka!
İşte Allah onların kötülüklerini iyiliklerle değiştirir.
Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
71. Kim tövbe eder de faydalı işi en iyi şekilde yaparsa,
şüphesiz o, tövbesi kabul edilmiş olarak huzurumuza döner.
72. Onlar ki, yalan şahitlikte bulunmazlar.
Boş ve saçma sözlere rastladıkları zaman,
vakarla (dikkate bile almadan) geçip giderler.
73. Onlar ki, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman;
onlara karşı kör
ve
sağır (ilgisiz) davranmazlar (hemen dikkat kesilirler).
74. Onlar ki; “Rabbimiz, bize gözümüzü aydınlatacak eşler
ve
çocuklar lütfet,
bizi başkalarına zarar vermemekte imam/önder kıl” derler.
75. İşte onlar, sabretmelerine karşılık saraylarla ödüllendirilecekler.
Orada mutluluk ve selâm/esenlik dileğiyle karşılanacaklar.
76. Orada sürekli kalıcıdırlar.
Orası kalacak yer ve bir makam olarak ne de güzeldir!
77. (İNANANLARA) de ki:
“Duanız (kendinizi aciz görerek O’ndan istemeniz) olmasa,
Rabbim size ne diye değer versin?” (Ve de inkârcılara de ki:)
“Gerçek şu ki, siz (Allah’ın mesajını/ayetlerini) yalanladınız:
Artık bu (azap),
kaçınılmaz olacaktır/yakanızı bırakmayacaktır!”» [FURKAN SURESİ’nden]
.
Meal Kaynak:
https://www.sadikturkmen.com/
Bir cevap yazın