Ve Şeytan, Yusuflarla o kadar çok uğraşır ki; onun Züleyhaları hiç bitmez!..
Ve ben; o kadar zayıfım ki!..
Ey Yusuf kardeşim; Züleyha’dan şeytan o kadar çok var ki!..
Onlarla başedebilme gücü vermesi için ancak O’na sığınılır, senin gibi…
Allah’ın adıyla mealen;
«21. MISIR’da onu satın alan kişi, karısına dedi ki:
“Ona değer vererek, güzel bak.
Belki bize faydası dokunur veya onu evlatlık edinebiliriz!”
İşte böylece o yerde, Yusuf’a geniş imkanlar sağladık ki;
düşlerin/rüyaların yorumunu ona öğretelim.
Allah emrini mutlaka yerine getirendir.
Fakat insanların birçoğu bilmez.
22. Yusuf, güç ve kuvvetine ulaşınca,
kendisine hikmet/bilim/tabiat kanunları bilgisi
ve
ilim (doğruluğu ispat edilmiş kesin bilgi) verdik.
İyi davrananları, işte böyle mükâfatlandırırız.
23. VE barındığı evin hanımefendisi ona kur yaptı
ve
kapıları kilitleyerek: “Haydi gelsene!” dedi.
“Allah’a sığınırım!
Benim Rabbim bana çok iyilikte bulundu.
Şüphesiz ki, hainler asla iflah (başarılı) olamazlar” dedi.
24. Gerçek şu ki, kadın onu arzulamıştı.
Rabbinin kesin delilini yakinen görmeseydi,
o da meyledebilirdi. İşte böylece; son derece kötü
ve
çirkin olan işten uzak durmayı başardı.
Şüphesiz ki o, muhlis/gönülden bağlı kullarımızdandı!
25. İKİSİ de kapıya doğru koştular.
Kadın, onun gömleğini arkadan çekip yırttı.
Tam kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar.
Kadın dedi ki:
“Ailene bir kötülük yapmak isteyen kişinin cezası nedir?
Hapsedilmesi veya can yakıcı bir azap değil midir?”
26. Dedi ki: “Onun kendisidir bana istediğini yaptırmak isteyen!”
Kadının ailesinden biri, konuyla ilgili şöyle hakemlik etti:
“Eğer onun gömleği, önden yırtılmışsa;
bu durumda kadın doğru söylemiştir ve o yalancılardandır.
27. Eğer onun gömleği arkadan yırtılmışsa,
kadın yalan söylemiştir ve o doğrulardandır.”
28. Gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce,
kadının kocası dedi ki: “Şüphesiz bu sizin tuzağınızdandır.
Gerçekten sizin tuzağınız büyüktür!”
29. ”Yusuf! Sen geç bunu (bu olayın üstünde durma).
(Ey kadın) sen de günahının bağışlanmasını dile!..
Çünkü sen büyük bir hata yapanlardan oldun!”
BÖLÜM 4
30. VE ŞEHİRDE birtakım kadınlar dediler ki:
“Aziz’in/Vezir’in hanımı uşağına/kölesine/işçisine kur yapmış.
Sevda onu yakmış kavurmuş!
Doğrusu biz onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
31. Kadın onların dedikodularını işitince onlara adam gönderdi
ve
onlar için dayanacak yastıklar hazırladı.
Onlardan her birine bir bıçak verdi.
“Onların karşısına çık!” dedi.
Kadınlar onu görünce, onu gözlerinde büyüttüler
ve
kendi ellerini kestiler. Dediler ki: “Allah için hâşâ!
Bu, bir insan değildir! Bu ancak, güzel bir melektir!”
32. Dedi ki: “İşte, hakkında beni kınamış olduğunuz kişi budur!
Ant olsun, ona kur yaptım.
Ancak o, iffetinden dolayı kendini korudu.
Eğer kendisine emrettiğim şeyi yapmazsa hapsedilecek
ve
mutlaka, küçük düşürülenlerden olacak.”
33. “Rabbim!” dedi. “Hapishane bana göre,
bunların beni davet ettiği şeyden daha sevimlidir!
Eğer, onların tuzağını benden savmazsan,
onların tuzaklarına kapılır ve ben de cahillerden olurum.”
34. RABBİ, onun duasını kabul etti.
Onların tuzaklarını ondan savdı. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.»
[YUSUF SURESİ’nden; İniş Sırasına Göre Kur’an, Akıl ve Bilim Işığında Türkçe Çeviri; Sh. 251-252, Sadık TÜRKMEN, Birinci Baskı, İki Cilt Birarada Orta Boy, İstanbul 2010,]
Bir cevap yazın