SUÇ, HARAM, GÜNAH, SEVAP[*]
Suç: İnsanın insana ve doğaya verdiği somut zararlardır.
Haram: İnsanın kendisine verdiği somut zararlardır.
Günah: İnsanın kendisine, insanlara, hayvanlara, tabiata verdiği düzeltilebilir küçük zararlardır. Kişinin vicdanının rahatsız olduğu herşey günahtır.
Sevap: Suç, Haram, Günah olmayan, her yararlı iş sevaptır.
__________________________________
[*] Bu konu; “İniş Sırasına Göre Kur’an, Akıl ve Bilim Işığında Türkçe Çeviri” adlı eserin Mavi Kapaklı kitabın 2006 yılındaki baskısının; “Çeviride Geçen Bazı Terimlerin Anlamları” bölümden alıntılanmıştır. Sh. 461-474. Kırmızı Kapaklı kitaplarda bu bölüm çıkartılmıştır. Ancak yeni baskılarda yine Meal’den sonra Son Kısma konulması plânlanmaktadır.
günah kavramı Kur’an da gecen bir ayet gösterebilir misiniz. sevap kavramı da aynı şekilde. Kur’an da helal den ve haramdan bahsedilmiş. günah ve sevap kavramı bize Kur’anın sunduğu bir kavram değil islam’a sonradan girdiği kanaatindeyim,
Sorun için teşekkür ederim Regiye kardeşim. Günah ve Sevap kavramı dilimizde kullanılır. Ancak Kur’an’da geçen bazı kavramların karşılığı olarak!
SEVAB: Arapça bir kelimedir. Türkçemizde de kullanılır. Türk Dil Kurumu’da LÜGAT’inde; Arapça kavram olarak verir. Karşılğı: Yapılan güzel işlerin karşılığı Mükafaat olarak verilir: Mealimizde;
«44. İşte bu durumda velâyet/yardım ve koruyuculuk,
gerçek olan Allah’a aittir.
Sevap/mükâfat vermek bakımından en iyi,
en güzel sonucu vermek yönünden de en iyi olan O’dur.» [KEHF SURESİ’nden]
HASENE: Bizim Mealimizde İyilik/Sevap olarak karşılık bulmuştur:
«160.Her kim bir iyilik ile gelirse;
kendisine onun on misli iyilik (sevap) vardır!
Fakat kim bir kötülük ile gelirse;
denginden/mislinden başkasıyla cezalandırılmaz!
Ve onlara haksızlık edilmez.» [EN’AM SURESİ’nden]
GÜNAH: Arapça karşılığı HATA;
«14. BİLMEZ mi ki Allah,
kesinlikle herşeyi görüyor!
15. Hayır hayır!
Eğer vazgeçmezse,
onu alnından/perçeminden (yaptıklarıyla) yakalayacağız;
16. o yalancı günahkarın perçeminden/alnından.
17. O halde çağırsın adamlarını!
18. Biz de zebanileri (cehennem bekçilerini) çağıracağız.» [ALAK SURESİ’nden]
ESÎM/ÇOK GÜNAHKÂR:
«10. ŞUNLARIN hiçbirine uyma:
Yemini alışkanlık haline getirmiş alçağa,
11. işi gücü birilerini çekiştirmek olan dedikoducuya.
12. Hayrı engelleyen,
saldırgan, çok günahkâra.
13. Kaba,
katı (kalpli),
üstelik karaktersiz
ve
kötülükle damgalı olana;
14. mal ve evlat sahibi olmuş diye.» [KALEM SURESİ’nden]
«32. Onlar günahın büyüklerinden
ve
iğrenç/çirkef (yüz kızartıcı) işlerden kaçınırlar.
Küçük kusurlar başka!
Şüphesiz Rabbin affı geniş olandır.
Sizi en iyi bilendir;
topraktan/yerden/arzdan sizi inşa ettiğinde de
ve
annelerinizin karınlarında ceninler iken de (her halinizi bilir).
Öyleyse kendinizi temize çıkarmayın.
O, korunup sakınan (takva sahibi) kimseyi en iyi bilendir.» [NECM SURESİ’nden]
MEAL’in ilk baskılarına KAVRAMLAR bölümüne koymuştuk, izahatlerini:
Suç: İnsanın insana ve doğaya verdiği somut zararlardır.
Haram: İnsanın kendisine verdiği somut zararlardır.
Günah: İnsanın kendisine, insanlara, hayvanlara, tabiata verdiği düzeltilebilir küçük zararlardır. Kişinin vicdanının rahatsız olduğu herşey günahtır.
Sevap: Suç, Haram, Günah olmayan, her yararlı iş sevaptır.