Rasûl: Elçi demektir.
Allah dilediğini Rasûl (elçi) seçer. ”Rasûl” olmak kişinin kendi elinde değildir. ”Rasûllük” iddiası, isbatı gerektirir. Bu nedenle Allah, seçtiği kişinin Rasûl olduğunu kanıtlamak için ayetler (mucizeler) vermiştir. Son Rasûl, Hz. Muhammed (S.A.V.)’dir. Risalet son bulmuştur. Rasûlün görevini ise, kıyamete kadar korunacak olan kitap (Kur’an) yapmaktadır. Herkes; Rasûl (Elçi) seçilseydi, insanların hür, özgür iradeleri ile, kendi seçimlerini yapabilme imkânı olmayacaktı. Halbuki biz insanlar; özgür, hür irade sahibi olmaktan, kendi kararlarımızı kendimiz vermekten hoşlanıyoruz, memnunuz. Rasûl seçilmedik diye komplekse kapılmaya gerek yok. Çalışalım ve Rasûller bizleri alkışlasın. Nerede? Hesapların görüleceği mahşer gününde… Bazıları Rasûlleri aşırı övüyorlar. Rasûller zaten görevli. Görevlerini yapmak zorundalar. Diğer insanlar ise, serbest bırakılmış. Önemli olan serbest bırakılan insanları iyi işlere motive etmektir. Rasûllerin kimsenin övgüsüne ihtiyaçları yoktur. Rabbimiz; Rasûller ve bizleri neden yarattı diye düşünüyoruz… Bizlere ihtiyacı mı vardı? Elbette hayır. Rabbimiz Rahmet (iyilik) etti. Rahmet ettiği için yarattı. İyiliğe karşı isyan mı gerekir? Yoksa teşekkür mü gerekir? Allahım sana sonsuz teşekkürler. Sonsuz şükürler olsun.
(Resimde görülen: “İniş Sırasına Göre Kur’an, Akıl ve Bilim Işığında Türkçe Çeviri” adlı eseri okuduğunuzda, adı geçen kavramla ilgili bilgilere ulaşacaksınız.)
Bir cevap yazın