TEK KURTARICIMIZ/MEHDİMİZ YALNIZ ALLAHTIR!
SONRA BİZ KENDİ KENDİMİZİN KURTULUŞ MÜCADELESİNİ VERİRİZ…
1979 Yılında 19 Yaşımda iken Kur’an’ı anladığım Türkçe Dilinde “KUR’AN MEALİ” ilk kez baştan sona okuyup bitirdiğimde anladığım en önemli şeylerden bazı çok önemli noktalar: AKLIMA TAKILAN VE ARAŞTIRARAK SÜREKLİ SORGULADIKLARIMI OKUDUĞUM KUR’AN MEALİ’NDEN CEVABINI GÖRÜP BULUNCA ŞOK OLMUŞ VE YÜCE RABBİME ŞÜKRETMİŞTİM…
🍥
1) O yıllarda; 60’lı 70’li yaşlarda olan büyüklerimin: ATALARININ YAPTIĞI GİBİ YÜZYILLARDIR OTURUP BİR KURTARICI BEKLİYOR, olmalarını akıl ve mantığım almıyordu?! Bir hinlik var gibi geliyordu?! İslâm ile bir ilgim olmamasına rağmen kabul edemiyordum?! Adına: MEHDİ, diyorlardı… İSA MESİH, gelecek DECCAL’i öldürecek (son olarak ta haşa Hz. Muhammed sav gelecek ve İsa Mesih’e tabi olacak) diyorlardı… Hayali bir düşman icat edilmişti adeta; SANÇO PANÇO’nun Yeldeğirmeni gibi ve o düşmanı yok edecek başka birileri bekleniyordu. Oysa görünen deccaller dünyayı ateşe veriyor bunlar birşey yapmıyordu?!
🍥
2) TASAVVUF ŞEYHLERİ için; “Sakın onların yanında kötü şeyler düşünmeyin, çünkü kalbinizden geçenleri okurlar ve anında size nüzul iner çarpılırsınız, diyorlardı; AKLIM VE MANTIĞIM almıyordu.
🍥
18 yaşımın sonlarında iken Tasavvuf ve Tarikatle bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. 6-7 Ay kadar sürekli her biraraya gelişte zikir çekiyorduk. Oysa ben oraya Kur’an ve İslâm’ı öğrenmeye gitmiştim. Bu kadar zamandır hiçbir bilgi yoktu ve üstelik kafa sallayarak zikrediyorduk sürekli.
🍥
Bir gün başımızdaki Muhammed abiye sordum: “Ne zaman öğreneğim?!” diye. Merak etme yakında Şeyhimiz Malatya’dan gelecek, seni tanıştıracağım: TÜM BİLGİLERİ KALBİNE MANEN AKTARACAK, dedi.
🍥
Birkaç ay sonra Şeyh geldi. Hiç konuşmuyordu. 60-70 kişi vardık, Akşam yemeğinde. Bende gelecek için IŞIK gördükleri için (!) yemekte tam Şeyhin karşısına (yer sofrasına) oturttular.
🍥
Ben hemen bir plân yaptım: “İçimden küfürler savuracaktım kendisine…” Bir yandan Allah’tan af diliyordum, ya bilirse diye korkarak…
🍥
Yemek bitti, beni tanıttılar Şeyhe… Ben de: Efendim, siz kalplerimizden geçenleri bilir mişsiniz?! dedim. “Doğru demişler evladım” dedi. Ben de: “Neredeyse bir saattir -Allah beni affetsin- size içimden ana avrat küfrettim” der demez ortalık ayağa kalktı?! Üzerime çullandılar, bir yandan yumruklayarak karga tulumba dışarı attılar. Benimle birlikte 30 kişiye yakın insan da uyandı ve bana sahip çıktı, fazla ezemediler ve arkamdan: BUNUN MİT’TEN (çok korkuyorlardı mit’ten) OLDUĞUNU ANLAMIŞTIK, ŞEYHİMİZ ORTAYA ÇIKARDI, diyerek bağırdılar 😊 (Yıl 1978, Türkiye’nin zor dönemleri, 12 Eylül İhtilâline iki kala). Ben o yıllarda: Müslümanım diyenlerin korktukları asıl İlâh’ın Allah değil MİT TANRILARI olduğunu haykırıyordum her yerde. Allah’tan mit’ten korkar gibi korksaydınız gerçekten Müslüman bir Kul olurdunuz diyordum. Çünkü siz gerçekten Allah’a göre hareket ederseniz, korkulacak başka bir mercii yoktur. Bu vb cemaatler, örgütler kendileri de biliyordu ki: YASA DIŞI İŞLER YAPIYORLARDI?! Ondan sebepti mit’ten korkuları…
🍥
SON SÖZ: “Kişiyi eğer kendisi isterse, önce Allah hidayete erdirerek kurtarır ve sonra kişi kendi kendisini seçimiyle kurtarır! Öyleyse önce sen kendine MEHDİ/VELİ olarak Allah’ı edin ve sonra sen de başka kulların kurtuluşu için mücadele vererek Mehdi (Rehber) ol, Velilik yap (dostça davran, göz kulak ol, koruyucu ol sevap kazan).”
SADIK TÜRKMEN
Etiketler: mehdi
Bir cevap yazın