Rabb kelimesi; “Gerçek Sahip” demektir.
İnsanlar birşeylerin geçici sahipleridir. Ölünce sahip oldukları şeylere artık sahip değildirler. Rabb ise ölmez. Her şey sonunda Rabb’e kalır.
“Bu dünyada ne kadar yaşarsan yaşa, sonunda öleceksin.”
“Ne kadar seversen sev, sonunda sevdiğinden ayrılacaksın.”
“Ne yaparsan yap, sonunda yaptıklarının karşılığını göreceksin.”
Doğu, batı, kuzey, güney yeryüzü ve içindekilerin; fabrikaların, binaların, gemilerin, insanların Rabb’e ait olduğunu düşünelim! Bu bakış açısı insanı, diğer insanlara ve doğaya karşı daha merhametli olmaya teşvik ediyor.
Toprakların, fabrikaların, devletin, insanların sahibi Rabb olduğuna göre;
kendilerine ve birbirlerine faydalı olmaları için EMİRLER verebilir, kendilerine ve birbirlerine zarar vermesinler diye YASAKLAR, SINIRLAR koyabilir.
“Sınırları aşmış” şeklinde yaldızlı, aldatıcı bir sözcük türetildi: Bu sözcük tuzak bir sözcük. Sınırların aşılması sonrası anarşi, terör yeryüzünü sarar. Kaos oluşur. Kişiler sınırları aşacağım diye, sonunda; kendisine zarar verici davranışlar yapar. Bu tuzaklara düşmemek için Rabb’e güvenmek, koyduğu sınırlara uymak, en iyi yol olsa gerek. Sınırları aşanlar, kendilerini Rabb yerine koymuş olurlar.
İnsan kendisine zarar verme özgürlüğüne sahip midir?
İnsanın mülkiyetinin kime ait olduğu, sorusuna cevap verelim: İnsan kendi kendine ait ise, bu takdirde zarar verebilir, hatta intihar edebilir, ölümü seçebilir. Ancak Kur’an’dan öğrendiğimize göre, insan yeniden yaratılacak “ölmek isteyenler” ölemeyecek. Bu gerçekliğe göre insanın “ölebilme” özgürlüğü yok.
Öyleyse insan kendine ait değil. İnsan Allah’ın bir mülkü, Allah’a ait bir yaratık, bir varlık. Mülk sahibi, mülkünün kendisine zarar vermesini istemiyor ve mülküne başkalarının da zarar vermesini istemiyor. İnsanlara ”bir ömür süresi” özgürlük tanımış. Zarar verenlere hesap soracağını da belirtmiş. Geriye iki seçenek kalıyor.
a – İnsan Rabb’e teslim olup, sınırlara uyup rahat edecek.
b – İnsan Rabb’e isyan edip, sınırları aşıp, geçici zevklerden sonra; sonsuza kadar rahatsız olarak, azap görecek.
Seçim insana kalmış. Herkes kendi tercihini yapacak. Ve herkes kendi seçiminin sonucuna da katlanmak zorunda kalacak. Rabb, insanın ve kâinatın sahibidir. Rabb insanı, ağaçları, meyveleri, canlıları büyütendir. Rabb, insanın Dünyada yaptıkları bazı işlerin karşılığını vererek, insanı terbiye etmeye çalışır. Sınırlı bir ömür süresinde terbiye olan olur. Terbiye olmayan ise, gerek Dünyada, gerek Ahirette, Rabb’i tarafından cezalandırılır.
Rabb; hem sevgiye lâyık olandır, hem de korkulmaya lâyık olandır. Dünyanın ve uzayların düzeni, böylece sürüp gider.
Sonsuza dek. Güç O’nun, Kudret O’nun, Mülk (Devlet) O’nun.
(Resimde görülen: “İniş Sırasına Göre Kur’an, Akıl ve Bilim Işığında Türkçe Çeviri” adlı eseri okuduğunuzda, adı geçen kavramla ilgili bilgilere ulaşacaksınız.)
Bir cevap yazın