Yayına Hazırladığımız: “İniş Sırasına Göre Kur’an, Akıl ve Bilim Işığında Türkçe Çeviri” adlı Mealimiz İstanbul’da bir İlköğretim Okulu’nda Din Dersi’nde YARDIMCI DERS KİTABI olarak okutuluyor!..
Kısaca Hikaye şöyle gelişmiş: Okul’da Sınıf Öğretmenimiz Hanımefendi Mealimizi aylar önce D&R Marketlerden 2011-2012 Ramazan Ayı’nda satın alıyor ve eşiyle birlikte Ramazan boyunca alıp okuyorlar. Daha sonraki Ay aynı şekilde bir kez daha baştan sona 1 Ay içinde okuyup bitiriyorlar ve çok memnun kalıp mutlu oluyorlar. Bu durumu VELİ TOPLANTISI’nda tüm Ailelere açıklıyor ve çocuklarınıza birer adet alın, diye öneride bulunuyor. Hem de Taksim gibi bir Semt İlköğretim Okulu’nda… Ben bizzat davet edilerek gidip gördüm: Allahım, pırlanta gibi çocuklardı hepsi… Ben bu nesle gerçekten çok güveniyorum; Allahım sen bu yavrularımızı her türlü kötülerden ve kötülerin tuzaklarından koru… Muhteşem bir nesil geliyor inanıyorum… Sonra Okul Yetkilileriyle de görüşüyor ve: 5. Sınıfta bu çalışmayı yapmak ve çocukların üzerindeki etkisini görmek istiyor.
Aylarca Mealimizi DİN DERSİ ‘nde okutuyor: ALAK SURESİ’nden başlatarak…
Zaten ben Konuk olarak Okula davet edildiğimde; Kıymetli Öğretmenim Ayşe Hanımefendi: “Hocam, bugünkü 2 Saatlik Dersi siz verir misiniz?” dedi ve ne demek Öğretmenim çok mutlu olurum dedim…
Ders sonrası yavrularımızla hatıra fotoğrafı çekildik ve her birine kendi adlarına Meal imzaladım…
O kadar çok etkilenmiştim ki, halâ aklıma geldikçe tüylerim diken diken olur: Allahım, ne muhteşem sorular sormuşlardı?! Meali çok iyi okuduklarına, anladıklarına bizzat şahit olmuştum…
Ve bu çocuklar, sadece birer çocuklardı: İşte yaşları 10-13 arasıydı ve Kur’an’ı anladıkları dilde okumuş ve harika bir biçimde anlamışlardı… Şükrettim, hem de binlerce kez…

ALLAH’A SONSUZ VE SINIRSIZ ŞÜKREDİYORUM!..
Yaklaşık 30 yılı aşkın bir zamandır; KUR’AN VE KUR’AN MEALLERİ ilgili çalışmalar yapıyorum.
Bu çalışmalarım; hem kendime okuma, hem insanlara okuma anlamında gerçekleşti.
Zaman zaman sokaklara taşıdık; insanları okuduğumuz Kur’an ayetleri ile uyarma görevimizi sürdürmek adına…
Bu uğurda çok ta çile çektik.
Umarım, aradan geçen uzun yıllar sonra; o zaman okuduğumuz ayetleri düşünüp Rabblerini hatırlamaya, Kur’an’ı gereği gibi anlamaya yönelik çalışmalarda bulunmuşlardır.
Yoksa o hatırlatmalarımızı ‘o gün’ hatırlayacaklardır…
Genelde okuduğumuz ayetler, 3-5 ayetti ve hep şu ayetlerle başlardık ve bitirirdik. Çünkü kısa bir anı en iyi şekilde böylece değerlendirirdik ve anladığınız lisanda bir Kur’an meali alınız ve okuyunuz diye uyarıda bulunarak ayrılırdık.
Neler yaşadık ve nelere şahit olduk hamdolsun…
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
«1. ANT OLSUN zamana (yaşanılan ana)!
2. Gerçekten insan hüsran/stres/bunalım içindedir.
3. (Bunalım/stres/hüsran içinde olmayanlar ise) ancak;
iman edenler,
salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanlar,
birbirlerine (yalnızca) gerçeği/hakkı tavsiye edenler
ve
birbirlerine (her türlü zorluğa rağmen) sabrı/direnmeyi/çalışmayı
tavsiye edenlerdir!» [ASR SURESİ’nden]
.
Bu üç ayetin peşi sıra da şu ayetleri okuyorduk. Eğer ilgi gösteren olursa devam ediyorduk, olmazsa orada bırakıyorduk:
«53. DE Kİ:
“(Allah şöyle buyurur):
Ey kendi zararlarına sınırı/haddi aşan kullarım!
Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.
Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar.
Şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir.
54. Rabbinize yönelip dönün ve O’na teslim olun!
Size azap gelmeden önce! Sonra size yardım edilmez!
55. Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur’an’a) uyun!
Size azap ansızın
ve
hiç farkına varamayacağınız bir sırada gelmeden önce!» [ZÜMER SURESİ’nden]
Ta o zamanlardan beri; KUR’AN ANLAŞILSIN diye: YAŞAYAN, YAŞANAN KUR’AN MEALİNİ hazırlamayı kafama koymuş ve hep hayalimde beslemiştim…
Yaşadığım her dönem KUR’AN DOĞRU ANLAŞILSIN diye çalışmalar yapmıştım.
Bir dönem de Radyo Programı yaptığım 3 yıllık dönemde de (yaz-kış 1995-1997) Canlı Yayına katılan 7’den 70’e her insana evlerinde bulunan KUR’AN MEALLERİNDEN (iniş sırasına göre) okutuyordum ve anlayamadıkları kelimelerin yerine ANLAYABİLECEKLERİ BİR KELİME koyuyordum ve hah tamam anladım diyorlardı; gerek yavrularımız ve gerekse her yaştan insanlarımız… Dolayısıyla aynı zamanda BİZİM MEALİMİZ OLUŞUYORDU, şükürler olsun…
Amacım bu hazırladığım MEALİMİZİN ülkemizdeki HER EVE GİRMESİNİ SAĞLAMAKTI… En büyük projem buydu. Ülkemdeki ve Dünyamdaki TÜM EVLERE GİRMESİNİ SAĞLAMAK ve tüm global dünya dillerine çevirisini yaptırtmak…
Ülkemde Birinci Cilt MEKKİ SURELER İlköğretim ve Ortaöğrenim’de DERS KİTABI veya YARDIMCI DERS KİTABI olarak okutulsun diye hem sözlü ve hem de fiili dua ederek çalışmalarımı sürdürüyordum.
Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, TBMM Üyelerine (her dönem); Eski YÖK Başkanına; MEB Bakanlarına, Parti Genel Başkanlarına, TSK Genel Kurmay Başkanlarımıza, Silahlı Kuvvet Komutanlarımıza, MGK’ya, Güvenlik Birimlerine vs. birer adet hep hediye ettim ve etmeye de devam ediyorum…
Önceki gün İstanbul’da BİR İLKÖĞRETİM OKULU Din Dersi Öğretmeni olmayınca onun yerine Din Dersine giren Sınıföğretmeni bir hanımefendiden bir Sipariş alındı. Sipariş teyidi için arandı ve denildi ki; Mealimizi nerden gördünüz ve niçin sipariş verdiniz?!
Birkaç ay önce D&R Marketleri’nden almıştım. Okuyorum. Sonra düşündüm Ders’te çocuklarımla birlikte okuyalım. Şimdi SİZİN MEALİNİZİ YARDIMCI DERS KİTABI olarak okutuyor ve Yavrularımın Kur’an Ahlâkı ile ahlâklanmalarını istiyorum dedi. (Çok duygulandım ve Rabbime şükran gönderdim, gözyaşlarımla birlikte).
Zaten biz de MEALİMİZİN ön kapağına: “OKULLARA KAYNAK ESER” demiştik, Okullarda ders kitabı olarak okutulsun maksadıyla ve ayrıca Devlet ve Hükümet nezdinde de bu faaliyetlerimizi yıllarca hiç bırakmadık ve şimdi resmen 4+4+4 Eğitim sistemi için Arapça dil olarak ve Kur’an ve Meali Ders olarak okutulacak inşaallah… Bu güzide öğretmenimizi ileri görüşlülüğünden dolayı kutluyoruz… Sistemden önce Kur’an Mealimizle çocuklarımızın Kur’an’dan bilgilenmelerine katkıda bulunuyor.
Geçenlerde; Meclis’e gittim. Yeni Anayasa için 18 sayfalık BİR ÖNERİ hazırlamıştım: “HUKUK USULÜ: HUKUK TOPLUMUNA DOĞRU YOL HARİTASI VE SÜNNET; KUR’AN’I ANLAMA VE UYGULAMA METODU” adlı eserimizden alıntılar yaparak…
Bir Milletvekili şu an bir toplantı var; ARAPÇA DİLİ, KUR’AN ve KUR’AN MEALİ’nin ders kitabı olarak okutulması yönünde Kanun Hükmünde Kararname hazırlıkları yapılıyor, dedi. Nasıl mutlu oldum… Bir MEAL ders kitabı olsun da kiminki olursa olsun hiç önemli değil dedim. Rabbime şükrettim. Sonunda çalışmalarımız meyvesini verecek dedim.
Ancak bu Öğretmenimiz İLERİYİ GÖREN birisiymiş ki; o çok önceden başlamış oldu, dedim…
İlk siparişinden sonra, bir toplu sipariş daha verdi bu öğretmenimiz. Öğrenci Velilerimiz çocuklarının bu Mealimize öğretmenlerinin önermesiyle sahip olmalarını arzu etmişler.
SONRA BİR TELEFON GELDİ, ASIL BUNUN İÇİN BU KONUYA DEĞİNMİŞTİM:
Değerli öğretmenimin Cep Telefonundan bir çocuk neredeyse ağlamaklı bir şekilde; “Öğretmenim, diğer bütün arkadaşlarım Kur’anlarını aldılar; onlarınkinde birşey yok ama BENİM KUR’AN’IMDAN 2 SAYFA BOŞ ÇIKTI, şimdi ben ne yapacağım?!” :)) (içimden öyle bir tatlı gülümseme geldi ki, o çocuksu deyişinin ardından).
Neredeyse ağlayacaktı; ben hemen: “Ahh, canım benim; sen hiç merak etme, ben hemen sana yarın bir tane göndereceğim inş.” dedim ve ekledim: “Hem de senin adına İMZALANMIŞ olarak, sen bana öğretmeninin telefonundan adını soyadını gönder” dedim.
Tabi o arkadaşlarına böyle söyleyince muhtemelen; Öğretmenimiz, diğer çocuklara ayıp olur, bu kez de onlar üzülürler düşüncesiyle olmuş olacak ki, beni cepten aradı:
~ “Sadık bey; sizden birşey rica etsem: Önümüzdeki hafta Salı günü (13 Mart 2012) Din Dersimiz var. Sizi Okulumuza davet etsek eğer müsait olursanız; çocuklara tüm kitapları imzalar mısınız?!…”
Ben ne diyebilirdim ki?!
Ne demek müsait olursam, çocuklarımız için ne işim varsa bırakır gelirim inşaallah dedim…
Yüce Allahıma ne kadar şükretsem azdır; bana bu güzel günleri de gösterecek ya!..
Sevgilerimle…
Bir cevap yazın