Etkileyicilerin Hidayete Ermeleri İçin Dua Etmek
«Hz. Peygamber (sav): “Ya Rabbi, iki Ömer’den birini hidayete erdir” diye dua etmiş, Hz. Ömer 40. Müslüman olduktan sonra Mekke’de Beytullah’ta bir avuç Müslüman açıkta namaz kıldı. Bu Müslümanlara büyük moral desteği sağladı. Medine’ye hicret ederken, müşriklere meydan okudu. İbni Mesud: “Bu Müslümanlar için bir zaferdi” diyor. Peygamber (sav) Hadis-i şeriflerinde onu övüyor.»
[Ünlü Tarihçi Prof.Dr. İhsan Süreyya SIRMA Hocamız, Peygamberimizin sav. duasını böyle dile getirir.]
Hz. Peygamber (s.a.v.) iki Ömer’den birinin hidayeti için dua etmişti. İki Ömer’den biri Ömer Bin Hattab , diğeri ise şimdilerde “Ebu Cehil” diye bildiğimiz kişiydi. Ömer Bin Hattab, Hz. Peygamber (sav)’in duasının kabul edilmiş hali oldu ve Hz. Ömer(r.a) oldu. Diğeri ise İslam düşmanı olarak kaldı.»
Değerli arkadaşlar; sizler de çevrenizde bildiğiniz, tanıdığınız güçlü insanların hidayet bulmaları için dua ediniz. Allah’ın onlara doğru yolu bir vesile ile göstermesini dua ediniz.
Bunun yanında; yanınızda sakat biri mi geçiyor, ayakları mı yok onun için dua ediniz: Allahım bu kuluna sabır veriniz, deyiniz.
Yaşlı, ihtiyar insanlar mı geçiyor: Onların sağlıklıkları için dua ediniz.
Koltuk altlarında değnekleri olan biri mi geçiyor, onun için dua ediniz.
Yetim, yoksul görünümlü birisi mi geçiyor, yani; sizin durumunuzdan kötü durumda birini mi gördünüz: Onun durumunun iyileşmesi için Allah’a dua ediniz.
Hastanelere gittiniz; inim inim inleyen insanlar mı gördünüz: Acilen şifa bulmaları için duada bulununuz.
ŞİFA KAYNAĞINDAN (Allah’tan) ŞİFA DİLEYİNİZ.
Bu anlamda inanıyor, inanmıyor diye insan ayırdımında bulunmayınız: ALLAH’IN KULLARI İÇİN DUA’DA BULUNUNUZ. Dua ile birlikte Hidayet bulmalarını arzu ediniz. Hidayet üzere ise; hidayetlerinin kat kat arttırılmasını dua ediniz.
UNUTMAYIN Kİ; ETTİĞİNİZ TÜM BU DUALAR, SİZE GERİ DÖNECEKTİR!..
Bir kitapta okumuştum: Bir yazar; otobüste birini gördüğünde, üzgün bir şekilde: “İçimden onun için iyilik temennilerinde bulunduğumda; indiğinde bana gülümsemeyle baktığına veya el salladıklarına şahit olmuşumdur…” demiştir.
Dolayısıyla sizlerin de ÖMER’leri olsun duada bulunduğunuz…
Bu dine Allah’ın güçlü kulları giriş yapsın. Giriş yapsın ki; içinde yaşadığımız toplumda Kur’an’a hizmet etsinler…
Bazen; Firavun gördüklerinize gidin. Hz. Musa gibi olun ve ona gerçekleri hatırlatın. Bakarsınız öğüt alır, düşüncesiyle…
Bazen; toplumun eli kalem tutanlarına gidin. Hidayete erdiklerinde Kur’an ile düşündüklerini düşünün ve kalemlerinden neler dökülür artık hayal edin.
DUA’DA ASLOLAN ETKİLEYİCİLERİ ETKİLEMEKTİR!..
Yanlış yolda olan ama cesur, güçlü olana gitmektir ve onun için dua etmektir güzel olan.
Müslümanım diyenleri artık bırakalım. Zaten böyle insanlar kendilerini yeterli görüyorlar. Ama yine de öğüt vermekten geri durmayalım; olur ki düşünüp kendilerine gelirler, diye.
Ve toplumun kötü gördüğüyle, dışladığıyla ilgilenmektir sevap olan/en kârlı olan!..
Bir cevap yazın