Güçleştirmeyelim, kolaylaştıralım; nefret ettirmeyelim, sevdirelim.
Filanca bir X şahsı İslam’a çekmek için, akla hayâle gelmedik kolaylıklar anlatılır. İhlâsla; Lâ İlâhe İllâllah, Muhammed’ur-Rasûlullah derse, gereklerini yaparsa Cennet’e gideceği propaganda edilir. Lâkin bir ihlâslı kişi, yirmi üç sene boyunca Sûrelerin iniş sırasına göre Kur’an Çevirisi’ni okuyarak gece demeden, gündüz demeden Peygamberimizi örnek alarak Sûrelerin gereklerini yerine getirmeye çalışırsa… “Yoo, hayır… Sen anlayamazsın, Çeviri’den (Kur’an Meali’nden) hüküm çıkaramazsın” denilerek bu kişilerin İslâm’a gelişleri zorlaştırılır. Dert nedir? Hesap nedir? Artık bu tartışmalara son vererek 2012 yılı itibariyle 7 milyarın üzerinde Arapça bilmeyen insanları nefret ettirmekten vazgeçilmelidir.
Güçleştirmeyelim, kolaylaştıralım; nefret ettirmeyelim, sevdirelim. Umulur ki, kişiler içlerinden büyük bir arzu, istek, şevk duyarak Sûrelerin Arapçalarını da öğrensinler. Milyarlarca insan Kur’an Sûrelerinin Arapçalarını, Sûre Sûre öğrensinler. Acele etmeye lüzum yok. Kur’an çevirileri ile, Kur’an ile tanışmaya başlasınlar. Sûre Sûre gereklerini yerine getirmeye çalışsınlar. Zamanla kendileri, arapçalarını öğrenmeye umulur ki istek duyabilirler.
Elinizde bu kitap Arapça bilmeyenler için kaleme alınmıştır.
_________________________________
“ve SÜNNET” adlı eserimizin SÜNNET’E GİRİŞ yazısından alınmıştır; Sh. 23-24.
Yıllardır Kuran ı arapçasından okuyordum,o an verdiği hüşu kalıyor sonra geçiyordu,Pek çok insan gibi dinimi bu konuda bilgi sahibi olan kişilerden öğrenirken artık Meal okuyarak Yaratıcının bana ne söylediğini kendi algımla anlamaya çalışıyorum.Peygamberimizinde söylediği gibi müslümanın iki günü birbirine eşit olmaz mantığıyla ,geliştirmek koşuluyla herkesin kendi algısı oranında sorumlu olduğunu düşünüyorum…