Ertuğrul Özkök Kuran mealine önsöz yazdı
|
Sadık Türkmen’in editörlüğünde hazırlanan “İniş Sırasına Göre Kur’an” adlı Kur’an mealinin ikinci baskısı çıktı…
Hem de dikkat çekici bir önsözle…
Şöyle deniyor önsözde:
“Elinizdeki bu mütevazı çeviriyi okuyarak ’Artık Kuran’ı anlıyorum’ başlığıyla düşüncelerini yazan ve bana binlerce e-mail ve telefon gelmesine vesile olan saygıdeğer Ertuğrul Özkök’e sınırsız teşekkürlerimi bu ikinci baskıda belirtmek istedim. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ertuğrul Özkök’e teşekkür ediyorum. Özkök’ün ’Bana göre Kuran, insanın kendisiyle baş başa kalma kitabıdır’ cümlesini, dünyadaki tüm insanların duymasını arzu ediyor ve Sayın Özkök’ün yazısını ikinci baskıda sizlere aynen aktarıyorum“.
Evet, Sadık Türkmen bunları yazıyor, ardından da Ertuğrul Özkök’ün “Artık Kuran’ı anlıyorum” başlıklı yazısını yayınlıyor.
Böylece Ertuğrul Özkök, Ekrem Dumanlı’nın (Zaman) ya da Yusuf Ziya Cömert’in (Yeni Şafak) yapamadığını yapıp, bir Kuran mealine önsöz yazmayı başarmış oluyor…
Allah gayretini artırsın…
Bu haberin Hürriyet’teki linki:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12330754.asp?yazarid=337
Sadık TÜRKMEN’in Notu: Başlık; “Ertuğrul Özkök Kuran mealine önsöz yazdı” Sayın Ahmet ARSAN bey tarafından Hürriyet’in Pazar Gazetesi Köşesinde atılmıştır. Ertuğrul bey özellikle Mealimize ÖNSÖZ falan yazmış değildir. Biz böyle bir şey de istemedik. Ancak daha önce köşesinde yazmış olduğu yazısını, Sayın Arsan’ın da alıntı yaptığı gibi: “Elinizdeki bu mütevazı çeviriyi okuyarak ’Artık Kuran’ı anlıyorum’ başlığıyla düşüncelerini yazan ve bana binlerce e-mail ve telefon gelmesine vesile olan saygıdeğer Ertuğrul Özkök’e sınırsız teşekkürlerimi bu ikinci baskıda belirtmek istedim. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ertuğrul Özkök’e teşekkür ediyorum. Özkök’ün ’Bana göre Kuran, insanın kendisiyle baş başa kalma kitabıdır’ cümlesini, dünyadaki tüm insanların duymasını arzu ediyor ve Sayın Özkök’ün yazısını ikinci baskıda sizlere aynen aktarıyorum“.
Köşesinde yazdığı yazıyı sadece bir defaya mahsus (daha sonra yapılan 4 baskıda koymadık) Mealimize koyduk ki, okuyucularımız bir de (yani halkımız tarafından İslâm’ı yaşamayan bir insan olarak bilinen ve tamamen tarafsız bir değerlendirme ve gerçekten beğenisini dile getiren) Sayın ÖZKÖK gözüyle Mealimizin insanlara faydalılığını görsünler istedik. Bu bir teşekkür anlamında idi… Çünkü onca Dindar Basın Sayın ÖZKÖK yazıncaya kadar tek satır yazmadı ve Yayınevlerine teklif ettiğimiz halde (maddi durumumuz olmadığı için) yayınlamadılar ve maalesef hiç ilgi göstermediler, adeta kapı dışarı edildik. Bir Yayınevi Sahibi de Mealimi oturduğu yerden benim bulunduğum masaya (önüme) fırlattı; bir tek kitap ile ilgilenemeyiz, bizim de meallerimiz var bastığımız, şeklinde bir tavır ile… (Bu olay üzerine dışarı çıktım ve kahrımdan ağladım ve BU DİNDAR İNSANLARI ALLAH’A ŞİKAYET ETTİM. Çünkü maddi gücüm yoktu bir sonraki baskıyı yapabilecek ve böyle güzel bir eser yok olup gidecekti, bu anlamda çok endişeliydim. Rabbim, dedim; “Ben ki: SENİN KİTABININ ANLAŞILIR OLMASI İÇİN GECE GÜNDÜZ UĞRAŞ VERDİM, ARTIK BASACAK MADDİ GÜCÜM DE YOK. MÜSLÜMAN OLDUKLARINI SÖYLEYEN KULLARIN DA İLGİLENMİYOR, BENİ AFFET, BENİ BAĞIŞLA” diye yalvardım…
|
TAM BİR HAFTA SONRA ALLAH (azze ve celle) BANA SAYIN ERTUĞRUL ÖZKÖK KULUYLA YARDIM ETTİ!..
Yine bu Dindar kesim Kitabevlerinde satışa sunmadılar. (Halâ öyle. Bu kez de Mealimizin hakkında Ertuğrul ÖZKÖK yazdı diye satmıyorlar; “Ertuğrul Özkök bu Meal hakkında yazdıysa mutlaka bunda bir şey vardır” diyorlarmış; bize gelen söylentilere göre… Hatta birkaç Kitabevine beni tanımadıkları için sordum, aynen böyle dediler. (Bunları da Allah’a havale ediyorum. İnsan kitabı bir alır inceler, sonra bu kararı verir. Yazıklar olsun bu dindar yayınevi ve kitabevlerine). Sanırım son zamanlarda insanlardan talep gelince Dağıtımcımdan alıp satıyorlarmış.
Dolayısıyla Sayın ÖZKÖK ‘ün bu ilgisine böyle bir jest ile karşılık vermek benim için tamamen insani bir görev olmuştu ve o yazısını Mealimin ön kısmına koyarak minnetimi dile getirmiş oldum. Bu yazısı benim için (Mealimizin Tanıtımı açısından) Allah’ın bir lütfudur diye düşünüyorum…
Sayın ÖZKÖK’ün Köşe Yazısı’na şu linkten ulaşabilirsiniz:
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11849447&yazarid=10
Bir cevap yazın