rulet sayi tahmini bahis siteleri

“Elhamdülillah Müslümanım” demekle?!..

27 Ekim 2011, Ayetlerle Düşünmek, Çeşitli Görüşlerimiz, Yorum Yok »

İnsan geçici olanı, peşin olanı daha çok sevmektedir.

«KUR’AN ile gerek kendi çalışanlarını, gerek ailelerini, gerek toplumu ve gerekse dünya insanlığını EĞİTSELER; ortada İNSANLARIN BİRBİRLERİNE YAPTIKLARI ZULÜM KALMAZ. Yani BİR İNŞAAT FİRMASI ya da MÜTEAHHİT bir bina yapacağı zaman KENDİ KAZANCINDAN ÇALMAZ. KENDİ MALINI (yani ahirete yaptığı yatırımdan) ÇALMAZ… Betonu, çimentoyu her şeyi yerli yerince SALİH AMEL İNANCI DOĞRULTUSUNDA KULLANIR. Yarın ALLAH’A HESAP VERECEĞİ BİLİNÇ İLE YAPTIĞI İŞİ YAPAR…»

 

“Elhamdülillah Müslümanım” demekle, yani KURU BİR SÖZ İLE cennete girivereceğinizi mi sandınız?

 

CENNET YURDU öylesine bedavadan edinilecek bir yurt değil!

Her ölenimizin arkasından bir rahmet okunarak, Allah tarafından hediye edilebilecek bir yurt hiç değil! Kişi ancak bizzat kendisi ne kazandıysa onu götürür. Yakınları ancak onlara dua hediye edebilirler. Onların durumlarını/gerçeklerini asla değiştirmez… Hayırla gitmişlerse hayırla karşılanırlar…

Ahirete; her ne şekilde ve her ne vesile ile gidiyorsa gitsin insan, ancak kendi gerçeğiyle Rabbin huzuruna varacaktır ve kimse bu gerçeği değiştiremeyecektir!

Dünya’da zahmet edip de Allah’ın Kur’an’ını anladığı dilde eline alıp okumayan; Allahım bana ne buyurmuş/emretmiş, beni nelerden yasaklamış, bana ne gibi tavsiyelerde bulunmuş ve hangi bilgileri edinmemi/öğrenmemi istemiş diye merak etmeyip okumayan insanın CENNETİ HAYÂL ETMESİ ne acı bir şey!..

İşte onun için biz ömrümüzü Kur’an’ın anlaşılmasına verdik. Şimdiye kadar gücümüz nispetinde ulaşabildiğimiz kadarıyla İŞ ADAMLARI ve İŞ KADINLARIMIZI ziyaret ettik. Halâ da ediyoruz ve çağrıda bulunuyoruz. Gelin halkımızı doğru bilgilendirmek adına ÇALIŞANLARINIZA şu yayına hazırlamış olduğumuz Kur’an Mealini alın hediye edin okusunlar. Hem siz ahiret hayatınıza bir yatırım yapmış olun ve hem de bu insanlar ahiret hayatlarını güzelleştirmiş olsunlar; onlar da sizler de sevaba/iyiliğe nail olmuş olunuz, dedik ve diyoruz…

Ama insan gerçekten geleceğe inanmıyor. Ahirete inanmıyor… Çabuğu seviyor, dünyadaki peşin hayatı seviyor. Çünkü bir şey verdiğinde hemen karşılığını almayı istiyor. KUR’AN İLE NE BÜYÜK BİR DEĞİŞİM YAPILABİLECEĞİNE İNANMIYOR… Halkı, insanları güzelleştireceklerini; her türlü pislikten arındırabileceklerini düşünmüyor ve inanmıyorlar.

KUR’AN ile gerek kendi çalışanlarını, gerek ailelerini, gerek toplumu ve gerekse dünya insanlığını EĞİTSELER; ortada İNSANLARIN BİRBİRLERİNE YAPTIKLARI ZULÜM KALMAZ. Yani BİR İNŞAAT FİRMASI ya da MÜTEAHHİT bir bina yapacağı zaman KENDİ KAZANCINDAN ÇALMAZ. KENDİ MALINI (yani ahirete yaptığı yatırımdan) ÇALMAZ… Betonu, çimentoyu her şeyi yerli yerince SALİH AMEL İNANCI DOĞRULTUSUNDA KULLANIR.

Yarın ALLAH’A HESAP VERECEĞİ BİLİNÇ İLE YAPTIĞI İŞİ YAPAR…

Bugün birilerine yardım ettiğinde herkesin bilmesini istiyor ve Allahu alem kaşık ile verdiğini devletten kepçe ile almayı umuyor, peşin alış-verişi seviyor; ahirete bırakmıyor yani.

İnsanların ahiretlerini kurtarmak, güzelleştirmek için KUR’AN OKUMALARI gerekiyor. Kur’an’dan haberdar olmaları gerekiyor. Kimse insanların geleceğini/ahiretini düşünmüyor; dolayısıyla da kendilerinin.

Düşünseler diyeceğim ki; işte bu insanlar: ALLAH’A VE AHİRET GÜNÜNE İMAN EDİYORLAR…

Yaşıyor ve ölüyorlar, o kadar.

Kur’an’dan habersiz.

Kuru kuruya ağızlarında dolaşan Allah inancıyla birlikte; yani (Allah-u âlem)  içi boş…

Dünya’da; yalnız ALLAH diyerek, yaşayıp ölüp gitmek istiyorlar. Sıkıntıya, işkenceye hiç talip olan yok… Oysa GÜZELLİK YURDU, dünyadaki sıkıntıdan, zorluktan geçiyor…

Ve, hiç sıkıntısız ve zorluk yaşamadan; böylece CENNETİ HAK ETMEYİ, KAZANMAYI DÜŞÜNÜYORLAR…

O Kur’an’ı bir okumuş olsalar; öyle kuru kuruya cennetin kazanılamayacağı bilmiş olurlardı ve o aldatıcı şeytanın aldatmalarına kanmazlardı.

 

 

Allah’ın adıyla;

 

«1. Elif, Lâm, Mim.

2. İNSANLAR;
inandık demekle bırakılacaklarını,
açığa çıkarılmayacaklarını
ve
yaptıklarının karşılığının verilmeyeceğini mi sandılar?
3. Ant olsun ki Biz,
kendilerinden öncekilere yaptıklarının karşılığını verdik.
Elbette Allah;
doğru davranan kimseleri (bugün de) ortaya çıkarır
ve
yalancıların kimler olduğunu da (herkese) gösterir.
4. Yoksa o kötülükleri işleyenler,
Bizden kurtulacaklarını mı sandılar?
Ne kötü hüküm veriyorlar!
5. Kim Allah ile karşılaşmayı umuyorsa,
hiç şüphesiz, Allah’ın süresi yaklaşarak gelmektedir.
O işitendir, bilendir.
6. Kim cehdeder/çalışıp çabalarsa,
ancak kendisi için çalışıp çabalar/cehdeder.
Şüphesiz Allah’ın kimseye ihtiyacı yoktur, zengindir.» [ANKEBUT SURESİ’nden]

 

«214. Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler,
sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Peygamber
ve
onunla beraber inananlar;
“Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar;
darlığa
ve
zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı.
İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.» [BAKARA SURESİ’nden]

 

İnsan bu dünya evlerine yatırdıklarını bir de ahiret evleri için yapmış olsa; orada da kendisinin, ailesinin, çocuklarının ve torunlarının sonsuz yaşamlarına yatırım yapmayı düşünmüş olsa?!..

Ama insan kalıcı olandan/ahiretten çok geçici olanı/dünyayı sevmektedir, buyurur Allah…

 

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

«18. KİM bu çabuk geçen dünyayı isterse orada istediğimiz kişiye,
onun için varettiğimiz kadarını veririz!
Sonra da ona (sonsuz kalmak üzere) cehennemi vatan kılarız.
Kovulmuş, kınanmış olarak oraya yaslanır.
19. Kim de ahireti isterse
ve
mümin olarak, ona uygun bir çaba ile çalışır, koşturursa;
işte bunlara çalışmalarının karşılığı verilmiş olur.
20. Hepsine;
onlara da bunlara da Rabbinin lütfundan (dünyada) uzatırız.
Rabbinin lütfu (insanların bir kısmıyla) sınırlı değildir!
21. Bak! Kimini kiminden kabiliyetli yarattık.
Elbette ahiret dereceler bakımından daha büyüktür
ve
nimeti/ikramı da daha büyüktür.
22. (EY İNSAN), Allah ile birlikte başka bir ilâh edinme!
Yoksa kınanmış yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın.» [İSRA SURESİ’nden]

 

«27. ŞU insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da
önlerindeki çetin bir günü (hesap gününü) ihmal ediyorlar.
28. Onları Biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık.
Dilediğimizde (kendilerini yok eder)
yerlerine benzerlerıni getiririz/yaratırız.
29. ŞÜPHESİZ Kİ, bu bir öğüttür.
Artık dileyen Rabbine varan bir yol tutar.
30. Allah dileme özgürlüğü vermeyi dilemeseydi,
siz zaten bir şey dileyemezdiniz.
Şüphesiz Allah herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.
31. O, dileyeni (rahmetine girmek için bir şeyler yapanı),
rahmetinin içine alır/rahmet eder/bağışlar.
Zalimlere gelince, onlar için çok acıklı bir azap hazırlamıştır.» [İNSAN SURESİ’nden]

 

«20. (…) Öyleyse,
sizin için tamamı kolaylaştırılmış olan Kur’an’ı,
kolayınıza geldiği gibi okuyabilirsiniz!
Namazı kılınız,
zekatı veriniz!
Allah için (insanlara güzelce) ödünç verin/iyilik edin;
güzel bir ödünç olarak önceden (dünyada) her ne verirseniz,
kendi iyiliğiniz içindir.
Onu Allah katında daha hayırlı
ve
karşılık olarak da daha fazlasını bulursunuz.
Allah’tan bağışlanma dileyin.
Şüphesiz ki Allah; çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.» [MÜZZEMMİL SURESİ’nden]

 

 

YATIRIMLARI İNŞALLAH BOŞA GİDENLERDEN OLMAYIZ

DÜNYANIN EVLERİNİ DE BAĞIŞLASANIZ KURTULUŞUNUZ GARANTİLİ OLAMAZ!..

 

Allah’ın adıyla mealen;

 

«15. KİM dünya hayatını ve süsünü ister ise orada,
onlara amellerinin karşılığını tam veririz.
Ve onlar bunda hiçbir eksikliğe uğratılmazlar.
16. Onlar öyle kimselerdir ki;
ahirette onlar için ateşten başkası yoktur.
Orada yaptıkları şeyler boşa gitmiştir.
Ve zaten bütün yapmış oldukları şeyler batıl/geçersiz olmuştur!
17. (Böyleleri) şu kimse gibi olur mu;
Rabbinin katından bir delile (Vahye/Kur’an’a) dayanmıştır.
Ve o delil ki, O’nun katından olan bir şahit.
Ayrıca; ondan önce de bir imam/önder
ve
bir rahmet olarak Musa’nın kitabı var.
İşte onlar (gerçeği görenler) buna (Kur’an’a) inanırlar.
Topluluklardan kim onu (Kur’an’ı) reddederse,
ona vadedilen/söz verilen yer ateştir.
Bundan hiç şüphen olmasın!
Şüphesiz o, Rabbinden gelen gerçektir!
Fakat insanların birçoğu (gerçekleri) gizliyor!..» [HUD SURESİ’nden]

 

«104.Onların dünya hayatındaki çabaları boşa gitmiştir;
oysa kendileri gerçekte iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlar!» [KEHF SURESİ’nden]

 

«69. (Ey münafıklar!) Siz de tıpkı sizden öncekiler gibisiniz:
Onlar sizden daha güçlü,
malları
ve
çocukları daha fazlaydı.
Onlar paylarına düşenden faydalanmışlardı.
Sizden öncekilerin, paylarına düşenden faydalandığı gibi
siz de payınıza düşenden öylece faydalandınız
ve
onların daldığı gibi siz de daldınız.
İşte onların dünyada da ahirette de amelleri boşa gitmiştir.
İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.» [TEVBE SURESİ’nden]

 

«20. HAYIR HAYIR!
Siz hemen ele geçen şeyleri/peşini/dünyalığı seviyorsunuz.
21. Geleceği/kalıcı olanı/ahireti ise terk ediyorsunuz.
22. Yüzler var ki, o gün ışıl ışıl parlar.
23. Rablerine bakar durur.
24. Birtakım yüzler de vardır ki, o gün asıktır,
25. onunla (o azapla) bel kemiğinin kırılacağını anlar.

26. HAYIR HAYIR!
Can köprücük kemiğine dayandığı zaman (diğer insanlar);
27. “(Onu kurtaracak) bir hekim/ona okuyacak bir kimse yok mu?”
diye sesleniyorlar.
28. Kendisi de anlar ki, artık ayrılık anıdır/vaktidir.
29. Bacak bacağa dolaşmıştır.
30. O gün sevk, yalnızca Rabbinin huzurunadır.» [KIYAMET SURESİ’nden]

 

«16. AMA SİZ,
dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
17. Oysa ahiret hayatı daha hayırlı
ve
sonsuzdur.

18. ŞÜPHESİZ BU,
önceki sahifelerde de vardır;
19. İbrahim’in
ve
Musa’nın sahifelerinde…» [ALÂ SURESİ’nden]

 

 

 EN İYİ VE EN KALICI YATIRIM;

İNSANLARIN AHİRETİNE YAPILAN YATIRIMDIR!..

 

Allah’ın adıyla;

 

«4. Şüphesiz senin için ahiret, dünyadan daha hayırlıdır.
5. Rabbin sana verecek sen de memnun olacaksın.» [DUHA SURESİ’nden]

 

«24. Yoksa insan temenni ettiği şeylerin hepsine erişecek midir?
25. Ahiret te Allah’ındır, dünya da!..» [NECM SURESİ’nden]

 

«45. İBRAHİM kulumuzu,
İshak’ı
ve
Yakub’u da an/hatırla!
Güçlü
ve
ileri görüş sahibi kullarımızı!..
46. Gerçekten onlar,
ahiret düşüncesiyle dolu/donanmış samimîlerden idi.
47. Gerçekten onlar Bizim katımızda seçilmiş,
hayırlı kimselerdendir.» [SAD SURESİ’nden]

 

«42. İMAN EDENLER
ve
faydalı bir işi en iyi şekilde (dürüstçe) yapanlar,
-ki gücünün yetmeyeceğini zaten hiçbir insana teklif etmeyizonlar
cennet arkadaşlarıdırlar.
Orada sonsuz kalıcıdırlar.
43. (Cennette) Biz onların göğüslerinde haset
ve
kinden ne varsa çekip almışızdır.
Altlarından nehirler/ırmaklar akar.
Derler ki: “Bizi buna kavuşturan Allah’a övgüler olsun!
Şayet Allah (ayetlerle) bize kılavuzluk etmeseydi,
biz doğru yolu bulup (buraya) gelemezdik.
Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler”.
Onlara seslenildi:
“İşte cennet! Yaptıklarınıza karşılık size miras verildi.”
44. Cennet halkı ateş halkına seslendiler:
“Biz, Rabbimizin bize vadettiğini gerçek olarak bulduk;
siz de Rabbinizin vadettiğini gerçek olarak buldunuz mu?”
Onlar da: “Evet” dediler.
Aralarından bir çağırıcı seslendi:
“Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olsun!
45. Onlar ki,
Allah’ın yolundan alıkoyarlar onu eğriltmek isterlerdi.
Onlar ahireti inkâr ederlerdi.”
46. İki taraf arasında bir perde vardır
ve
Arâf üzerinde de her birini yüzlerinden tanıyan,
adamlar vardır.
Cennet halkına: “Size selâm!” diye seslendiler.
Ki onlar, henüz oraya girmemişlerdir.
Ancak, arzu edip (oraya girmeyi) istemektedirler.
47. Gözleri ateş halkına doğru çevrildiği zaman:
“Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma!” derler.» [ARAF SURESİ’nden]

 

«147.Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların,
amelleri/yaptıkları bütün işler boşa gitmiştir.
Onlar,
işlemiş oldukları şeylerden başkası ile mi cezalandırılacaklardı?» [ARAF SURESİ’nden]

 

«1. Ta. Sin.

BUNLAR Kur’an’ın
ve
kainatın gerçekleridir.
2. Bir yol gösterici
ve
bir müjdedir müminlere/gerçeği araştırıp kabul edenlere!
3. Onlar namazı kılıp gereğini yerine getirirler.
Zekâtı verir (vermek için çalışıp kazanırlar)
ve
ahirete de kesin olarak inanırlar.
4. Gelecekteki sonsuzluğa inanmayan kimselere gelince;
onların işleri kendilerine süslü geliyor,
onlar körü körüne bocalayıp duruyorlar!
5. İşte onlar o kimseler ki, azabın en kötüsü onlar içindir.
Ahirette de en çok hüsrana uğrayanlardır.
6. Şüphesiz ki bu Kur’an sana;
doğruyu bildiren, herşeyi bilen katından verilmektedir.» [NEML SURESİ’nden]


«6. Sizin dininiz;
(ahireti reddederek oluşturduğunuz hayat tarzınız) size,
benim dinim de;
(ahireti kabul ederek oluşturduğum hayat tarzım da) banadır.» [KÂFİRÛN SURESİ’nden]

 

 

KIYAMET GÜNÜ HZ. PEYGAMBER;

EĞER ONA ÜMMET OLDUĞUNUZU İDDİA EDİYORSANIZ,

HEPİMİZDEN ŞİKAYETÇİ OLACAK:

KUR’AN’A SAHİP ÇIKMADIĞIMIZ İÇİN, ONU TERKEDİLMİŞ BIRAKTIĞIMIZ İÇİN!..

 

Allah’ın adıyla mealen;

 

«30. (KIYAMET GÜNÜ, içinde yaşadığı kavminden şikayetçi olan)
Rasûl de dedi ki:
“Ey Rabbim!
Gerçekten kavmimden birçokları bu Kur’an’ı sahiplenmedi!”» [FURKAN SURESİ’nden]

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yorumlar