rulet sayi tahmini bahis siteleri

Casiye 6: “O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?!” ayeti üzerine.

18 Ocak 2012, Ayetlerle Düşünmek, Kur'an Çalışmalarımız, 2 Yorum »

“O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar” derken aslında;
“Allah’tan
ve
O’nun ayetlerinden sonra neye inanacaklar”, demektir.

 

Allah; Ayetleri ile Zâtını bir tutmaktadır.

Allah’a inanıyoruz diyordu müşrikler; ancak, ayetlerini tanımıyoruz veya bugünkü deyimiyle: Kur’an çağdışı kalmış bir kitaptır, hayat kitabı olamaz, diyorlardı. Herşeyimizi Kur’an’a göre uyarlamayız, diyerek bir anlamda inkâr ediyorlardı.

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

«1. Ha, Mim.

2. KİTABIN indirilmesi, güçlü
ve
hikmet (doğru karar/hüküm) sahibi Allah’tandır.
3. Şüphesiz göklerde
ve
yerde, inananlar için elbette ayetler (çeşitli bilim konuları) vardır.
4. Sizin yaratılışınızda ve yaydığı canlılarda da,
kesin inanan bir kavim için (düşünüp araştırılması gereken)
ayetler/ibretler/dersler/bilim konuları vardır.
5. Gece ile gündüzün değişmesinde,
Allah’ın gökten indirdiği rızıkta/yağmurda,
ölümünün ardından onunla (yağmur ile) yeri diriltmesinde
ve
rüzgârları (değişik yönlerden) çevirip estirmesinde,
aklını kullanan bir kavim için göstergeler/işâretler vardır.
6. İşte bunlar Allah’ın ayetleri!..
Onları sana gerçekle okuyoruz/bildiriyoruz.
Öyleyse Allah’tan
ve
O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

7. İFTİRACI, günahkâr her kişinin vay haline!
8. O, kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra;
onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta ısrar eder!
Artık onu can yakıcı bir azap ile müjdele.
9. Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır!
İşte onlar var ya onlara alçaltıcı bir azap vardır.
10. Arkalarından da cehennem!
Onlara kazandıkları şeyler hiçbir şekilde fayda vermez.
Allah’tan başka edindikleri dostlar da fayda vermez.
Onlara büyük bir azap vardır.

11. İŞTE BU, bir hidayettir/yol göstermedir.
Rablerinin ayetlerini inkâr edenlere gelince;
onlara can yakıcı, çok acıklı bir azap vardır.» [CASİYE SURESİ, bizim Meal’den alıntılanmıştır.]

 

Casiye 6. ayette geçen “hadis” kelimesi ile Peygamber’in hadislerine gönderme yapılmak istenmektedir.

تِلْكَ آيَاتُ اللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَ اللَّهِ وَآيَاتِهِ يُؤْمِنُونَ

Tilke âyâtullahi netlûhâ aleyke bil hakk (hakk‎ı), fe bi eyyi hadîsin ba’dallâhi ve âyâtihî yû’minûn (yû’minûne).

1. tilke : işte bu
2. âyâtu allâhi : Allah’ın âyetleri
3. netlû-hâ : onu okuyoruz
4. aleyke : sana
5. bi el hakkı : hak ile, hakkı
6. fe : artık, öyleyse, o halde
7. bi eyyi : hangisi
8. hadîsin : söz
9. ba’de allâhi : Allah’tan sonra
10. ve âyâti-hi : ve onun âyetleri
11. yû’minûne : inanırlar, inanacaklar

Kaynak: http://www.kuranmeali.org/45/casiye_suresi/6.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
(Lütfen bu linkteki siteyi SIK KULLANILANLAR’ınıza ekleyiniz). 

 

Aslında denilmek istenmektedir ki; KUR’AN’ın dışında Hz. Peygamber (sav) de dahil; ona ait Sahih Hadis(söz)lere de inanılmaz?!

Bakın burada söz anlamına gelen “hadis” kelimesini; Arapça orijinalindeki gibi aynen Türkçe Meallere koyarsanız ne anlaşılır?! Ne anlaşılmasını isterseniz o anlaşılır. Kişi, yani meal sahibi veya orada burada bu ayeti  (Face ve diğer sosyal medya’da) paylaşanlar; orada geçen bu kelimenin orijinalini vermek istemelerindeki maksat; Allah, bu bilinen HADİSLERE de inanılmasını yasaklıyor, mesajını vermelerindendir.

Orada kelimenin tam ve düz manâsı: SÖZ’dür arkadaşlar.

Allah’ın ayetlerinden başka hangi söze itibar edeceksiniz, diye sorarak düşündürüyor Allah.

http://www.kuranmeali.org/45/casiye_suresi/6.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Bu linkte yaklaşık 20’nin üzerinde Meal sahibinin bu ayete verdiği ve özellikle bu kelimeye (hadise) verdiği manâya dikkat ederseniz; geneli “söze” diye çevirmiştir. Süleyman Ateş ile Yaşar Nuri Öztürk iki kelimeyi de sunmuşlardır.

Süleyman Ateş: “İşte şunlar, Allâh’ın âyetleridir, onları sana gerçek ile okuyoruz. Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanacaklar?”

Yaşar Nuri Öztürk: “İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!”

Muhammed Esed: “Hakikati ortaya koyan Allah’ın bu mesajlarını sana aktarıyoruz. Eğer Allah’ın (bu ibret dolu) mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar?”

Muhammed Esed “Hadise” kelimesini; “HABERE” diye vermiştir, bu manâ da güzel bir anlamdır. Ayrıca Esed; HABERE kelimesine şu dipnotu düşmüştür: Lafzen; “Allah’tan ve O’nun mesajlarından sonra hangi haberlere inanacaklar?” (Muhammed Esed Meali, İşaret Yayınları, Sh. 1019)

Yine İşaret Yayınlarından çıkan Elmalılı Hocamızın MUHTASAR’ında (Sh. 921), Tefsirlerinde bu kelime ile ilgili şöyle dediği yazılıdır ve bana hem Muhammed Esed’in görüşü ve hem de Elmalılı Hocamızın görüşü uygun gelmektedir: “Allah ve ayetlerinden sonra” veya “Allah ve ayetlerinin ardından” anlamına gelir, denilmiştir. (Bkz. Tefsir, VI/4309).

Yukarıda bizim mealimizi de verdik; Casiye 1. ayetten, 11. ayete kadar dikkatle okuyunuz.

YOL GÖSTERİCİ OLAN, HİDÂYET REHBERİ olan ALLAH’IN AYETLERİNİ işitip, sonra onu hiç duymamış gibi davranan ve üstüne üstlük inkâr edenlere meydan okuma vardır?! “ALLAH’IN SÖZÜNDEN BAŞKA İNANILACAK BİR SÖZ MÜ VAR?!”

Haşâ burada, Hz. Peygamber’e atfedilen (sahih hadisler) kastedilmemektedir.

Nüzul Sebebine dikkat ettiğimizde, yani; Tarihi vesikalara gözattığımızda şunu görürüz: «”Kur’an geçmişlerin (Rüstem ve İsfendiyar’ın) masallarıdır” diyen aşırı yalancı Abdu’d-Darroğulları’ndan en-Nadr b. el-Kuraşi’ye», gönderme vardır. (Bkz. Tefsir-i Kebir, Mukatil b. Süleyman (Vefatı: Hicri 150. yıl), İşaret Yayınları, Cilt 3, Sh. 640; 1. Baskı, İst. 2006)

İşte tam burada Al-i İmran Suresi 7. ayeti hatırlamakta fayda var. Yine doğru anlamak için 7. ayetin öncesini ve sonrasını birlikte okuyalım:

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

«1. Elif, Lâm, Mîm.

2. ALLAH,
kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır.
Diri’dir, Kayyum’dur (Ölümsüz Başkan’dır, İmparator’dur).
3. Kitabı sana,
kendinden öncekileri tasdik edici olarak hak ile indirdi.
Tevrat’ı ve İncil’i de O indirdi.
4. Daha önce, insanlar için hidayet (hayat rehberi) olarak;
Furkan’ı (doğru ile yanlış arasındaki farkı göstereni) indirmişti.
Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için pek çetin azap vardır.
Allah mutlak galiptir, intikam sahibidir.
5. Şüphe yok ki;
ne yerde,
ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.
6. Size rahimlerde istediği gibi şekil veren O’dur.
O’ndan başka İlah yoktur.
Mutlak galiptir, hikmet sahibidir.

7. SANA kitabı indiren de O’dur.
Ondan bazı ayetler muhkemdir (manâsı açık) ki,
onlar kitabın anasıdır,
diğerleri de müteşâbihtir (zamanla açıklanacak olandır).[*]
Kalplerinde eğrilik/hastalık olanlar;
fitne aramak
ve
kendilerince yorumlamak için,
onun müteşâbihlerine yönelirler.
Müteşabih ayetlerin,
tevilini/yorumunu/neyi anlatmak istediğini Allah bilir.
İlim’de derinleşenler: “Biz buna inandık,
hepsi de Rabbimizin katındandır” derler.
Neden muhkem ve müteşabih ayetler olduğunu ancak,
akl-ı selîm (aklını kullanan ilim) sahipleri düşünüp anlar.
8. (Onlar şöyle yalvarırlar):
“Rabbimiz!
Biz hidayeti (doğru hayat rehberini) anladıktan sonra
kalplerimizi eğriltmek istemiyoruz!
Bize katından bir rahmet (iyilik) bahşet.
Şüphesiz Sen çok bahşedensin.”
9. “Rabbimiz! Şüphesiz Sen,
hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın.
Şüphesiz Allah vadinden dönmez.” [AL-İ İMRAN SURESİ; bizim Mealden alıntılanmıştır.]

 

________________________________
[*] Örneğin 1400 yıl önce: “Sen o dağları duruyor sanırsın. Halbuki onlar bulutlar gibi geçer giderler” ayeti Müteşabihti. Günümüzde uzaya çıkılıp, Dünyaya bakılınca dağların Dünya ile birlikte dönüşü anlaşıldı. Böylece muhkem ayet haline geldi.

Bizim Meal: 
https://www.sadikturkmen.com/kitap-siparis-sadik-turkmen-inis-sirasina-gore-kuran-akil-ve-bilim-isiginda-turkce-ceviri/ 

 

Bu konuda bilgilendirmek istedim.

Araştırma ve çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 

“Casiye 6: “O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?!” ayeti üzerine.” için 2 cevap

  1. Ö.N.Bilmen,Diyanet,C.Yıldırım,Elmalı, Orj,A.f.Yavuz,H.B.Çantay,A.Bulaç,Diyanet Vakfı, Tefhimul Kuran, F.Kuran,A.Gölpınarlı,S.Yıldırım ,A.Ugur,G.Onan,Ş,Piriş… bu mealler söz diye çevirmişler bilginize saygılar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yorumlar