Baba-Oğul diyaloğundan:
Bir babanın evlâdından duymak istediği hep budur!..
«Namaz o gece demiştin ya gerçekten en zor olanı
eğer onu başarırsan sabırla
üsenmeyerek
yılmayarak sevgiyle kılarsan herşeyin düzelmeye başlar, diye evet gerçektende öyle.»
|
Bir gece (canı sıkılmış, benimle dertleşmek konuşmak istemiş ve) beni ziyarete geldiğinde Sabah Namazına kadar sohbet etmiştik, sanırım 10-15 gün önce, o günkü sohbetimize gönderme yapmış. Ben bu sözü üzerine; NAMAZ ile ilgili ayeti yolladım…
Tabi benim gibi bir Baba’nın en büyük ızdırabı ne olabilir?
DAVAMI YÜRÜTECEK EVLÂT GERİDE BIRAKMAMAK!..
Başka ne olabilir ki?!
DAVAM DA KUR’AN’IN (Yayına Hazırladığım Kur’an Meali’nin) YERYÜZÜNDE BULUNAN TÜM EVLERE KENDİ ANA DİLLERİNDE GİRMESİNİ SAĞLAMAK…
Çocuklarımın dünya telaşesine kapılıp bu işi EN BÜYÜK İBADET/İŞ olarak görmemelerine olan üzüntümdü… Bunu her zaman fırsat buldukça çocuklarıma söylerim.
Bugün büyük oğlum Abdullah Furkan’ın içtenlikle bana bu sözü vermesi beni mutlu etti. İnşallah ben de önce Allah’ı ve sonra da sizleri BU YAZIMLA ŞAHİT TUTUYORUM… Dönenlerden olursa artık hesabını kendisi verir…
Allah’ın adıyla
|
«45. KİTAP’TAN sana vahyedileni oku/düşün!
Ve namazı (ayetlerin anlamını düşünerek huşû ile) kıl.
Gerçekten (okunan ayetlerin manâsını anlayarak kılınan) namaz
utanç verici davranışlardan ve uygunsuz işlerden alıkoyar!
Elbette ki; Allah’ı (Kur’an okuyarak) anmak/düşünmek,
işte bu, en büyük ibadettir/mutluluktur!
Allah durumunuzu çok iyi biliyor.» [ANKEBUT SURESİ’nden]
|
Az önce büyük oğlum Abdullah Furkan ile Facebook’ta yazışırken kendisine bu ayeti yolladım.
Sonra aramızda duygusal bir konuşma geçti.
Şu ezgiyi dinlemiş ve bunun üzerine bana:
http://www.youtube.com/watch?v=OmL89Ky5MTU&feature=share
|
dinledinmi
aynı seni anlatıyor.»
|
Sonra devamla:
«bu ilahi her dinlediğimde hep seni anacağım
seni anlatırken insanlara
o gerçekten bu yolda, uğurda o kadar sıkıntılarla mücadele
etti ki diyeceğim rabbim bizi de
atamızın yani senin yolundan gitmeyi nasip etsin
ZOR OLACAK ŞEYTANLA MÜCADELE ETMEM ama
edecem her ne olursa olsun hata da yanliş ta yapsam usanmadan
yoldan şaşmama mücadelesi vereceğim
sürüden ayrılmayacağım ki
KURT KAPMASIN bizi
elinden öpüyorum eve gidiyorum abdest almaya.»
|
Bir de bu ilahi seni anlatıyor
şuna emin ol sen vefat edersen ki rabbim hayırlısını geçinden versin
ben senin şehit olacağını düşünüyorum
bir insan yılmadan bu kadar nasıl mücadele verir
ve sapmadan.
|
hakkı hiçbir yerde söylemekten kaçınmaz
dosdoğru olmak için mücadele verir HER BABA YİĞİDİN
harcı değil ALLAHIMA sonsuz teşekkür ediyorum senin gibi bir babam olduğu için.»
|
Bense son cümlemde:
İnşaallah, mutlu olurum; ölsem de bu sözlerini unutmam, orada inşaallah sana hatırlatırım…»
Rabb’im, Tevhidi esaslar doğrultusundaki beraberliğinizi daim kılsın inşaAllah. Elbette bir babanın en büyük arzusu evladını kendi yolunda ve izinde görmektir.
İkinizi de kutluyor, selam ve dualarımı iletiyorum.
Sağol varol değerli büyüğüm, kıymetli üstadım; Allah razı olsun. Allah cümlemizin evlâdını ALLAH YOLUNDA MÜCADELE VERENLERDEN eylesin. Hani Nebilerin dua ettiği gibi: “Sülbümden/soyumdan/neslimden sana ibadet edenler kıl!”
Güzel dileğin ve duan için teşekkür ediyorum.
Çok duygulandım gözlerim doldu. Abdullah Furkan ismini koyarken şimdiki gibi hatırlıyorum. Diğer oğluna da Seyyid Kutup ismini koymanı da şimdiki gibi hatırlıyorum. Hangi niyetlerle koyduğunu çok iyi biliyorum. Umarım, temenni ederim Allah’ın istediği gibi bir kul olurlar. Önce kendileri kazanır sonra da sen mutlu olursun. Allah yardımcıları olsun
Sağol varol canım ağabeyim; Allah razı olsun: İnşaallah, Allah yolunda kalırlarsa kendileri kazanacaktır, bu kesindir. Elbette ki, Ataları olarak bizleri de mutlu edeceklerdir. Kim ister (Allah eğer bizleri Cenneti lütfederse) evlatlarının, sevdiklerinin Cehennem ateşine atılmasını. Hepimizin mücadelesi: SEVDİKLERİMİZİ ATEŞTEN KORUMAK MÜCADELESİ değil mi?!..
Bırakın evlatlarımızı, yakınlarımı; Ülkemiz insanlarını ve Dünya insanlarının da Cehennem Ateşinden uzak kalmalarını istememizden değil midir ki: BUNCA MÜCADELEMİZ… İşte yukarıda yine kıymetli yorumuyla Ramazan Yılmaz abim: Allah davası uğrunda memleketinden sürülmüş değil mi?! Derdi neydi; evlatları ve yakınları ile birlikte Ülke insanını Cehennem ateşinden alıkoyma mücadelesi değil miydi onu doğup büyüdüğü memleketinden uzaklaştıran. Uzaklaştıranlar, bu yurtta yaşama ve Allah için imanını, inancını, davasını ortaya koymasını istemeyenler utansın!..
Allahım hepimizin evladını korusun; çünkü bugün farkında değiller (yakinen bilmiyorlar) ama CEHENNEM ATEŞİ öyle sözü kadar basit bir şey değil güzel abim…